Bak takvimler yine bende ayrılığın gününü gösteriyor..Ve bak zaman denen kavram şimdi anlamını yitirdi bende..
Halbuki ne sandım seni ,kalbime eş kalbin var sanıp ömre ömür kattın. kandım sana bir o kadar deli ve bir o kadar aşkla... Yalancısın bile diyemiyorum,
o sıfata bile yakışmıyor yalan dolu ''seni seviyorum''ların...
Aslında suç bende.. Ben kanıp gözlerine, kalbi esir ettirmesem ellerine, gururu sunmasam önüne ve al senin demeseydim geriye kalan şerefim...
Şimdi şerefsizliğine yanmazdım... Yakıyorum geride sana dair ne varsa ve kusuyorum isyanıma ortak gözyaşımı...!
Bu sefer duygsal olmayıp, sana yakışanı yapıyorum bak...Seni de yakıştırıyorum artık nefret dolu sayfalarıma, bu kez sen süsleyeceksin virgül ile noktaların arasını,
yalan sözlerin ve kandırdıgın ben süsleyecek en yorgun noktaları...Sen yalanlarınla belkide sadece kendine gelen doğru şerefinle yaşayacaksın,geride harcadığın
gururu unutacaksın...Düşününce belki anlayacaksın , ben ne yapmışım diye? Donacaksın, işte o an anlayacaksın ihanetten beter bitti deyişlerinin kırıcı burukluğunu ...
Susacaksın ve sadece ben bahsediyor olmayacağım bizden,geriye kalan kırıntıların anacak solgun sayfalardaki bezgin uğuru,yaşayacaksın yürek dolusu sızıyla,
dönüşü olmayan bir yolla...
Ben adını çoktan buğulu camlardan alıp kırılgan ruhuma nakışladım...Senide nefrete sarıp bu gece çekeceğim en derine...
Ve güleceğim,seni senden çok seven halime... Saflığına kızacağım bedenimin işlediği günah için,ellerimi alacağım geriye kalan son 17 lik halinden...
Işıkları söndürüp sunacağım herkeze ... Şerefinin şerefsiz yüzünü..!!!
Uğur Altıntaş